31 Ağustos 2011 Çarşamba

İkinci El Otomobilin, Sıfıra Tercih Edilmesi

Ülkemizde her zaman ikinci el araç satışları, sıfır kilometre araç satışlarına göre daha fazla olmuştur. Ülkemizin ekonomik durumu itibariyle ''gelişmekte olan ülkeler'' sınıfında olduğu için, insanların ekonomik durumları gereği böyle bir yolu izlemeleri normal. Peki üst gelir seviyesine hitap eden araçlarda veya tam tersi ekonomik olarak alt seviyede bulunan insanların da ikinci el satışlarının, sıfır kmye göre daha yüksek olmasını nasıl açıklayabiliriz? Oto galericiler, oto pazarları veya bireysel olarak araç ticareti yapan kişilerin ortak görüşü; Türkiye'de aracın bir gereksinimden çok bir yatırım aracı olarak görülmesi, yatırım aracı olarak görmeyenlerin ise bulundukları sosyal çevrelerinde, statülerine katma değer sağladıkları düşüncesi. Yatırım aracı olarak düşünenlerin savı şu şekilde; sıfır alınan bir otomobil, çok az kullanılıp, bir-iki ay sonra satılsa dahi değerinde yüzde 20 ila yüzde 30 oranları aralığında bir düşüş yaşayacağı. Sayısal örnekler vermek istersek, 50 bin TL olarak alınan bir aracın, birkaç ay sonra aynı kalitede satılması halinde bile, satış bedelinin 35 bin TL ila 40 bin TL arasında değişeceği. Aracı salt gereksinim amaçlı satın almayanların aklındaki temel düşünce bu. ''İleride satarsam, zarar etmeyeyim'' düşüncesi. Gelir seviyesi olarak alt kesime hitap eden araçlarda ise gereksinimden çok sosyal çevre içerisinde, kişiye kazandıracağı statü değeri olarak açıklanabilir. Sıfır kilometre araç satın almayı tercih edenlerin ise temel düşüncesi, gereksinim. Araç alırken, ''ihtiyacım var'' düşüncesiyle hareket edip, kişiye en fazla konforu, kullanım rahatlığı, hız kapasitesi, yeterli teknik servis miktarı göz önünde bulundurulurken, kilometre başına yakıt kullanma oranı ile yedek parça bulunabilirliği (dolayısıyla parça pahalılığı) ikinci planda yer alıyor. Yatırım amacı ile satın alınan araçlarda ise, durum tam tersi. Öncelikle yakıt durumu, hatta mümkünse LPG sistemi bulunup bulunmadığı, ekonomik teknik servis, yedek parça bolluğu ilk sırada geliyor.

Burada yer alan bilgileri tabii ki bilimsel bir tasnife tabii tutamayız. Fakat otomobil ticareti ile uğraşanlar ile röportaj kıvamında yapılmış sohbetten süzülenler bunlar. Hülasa bu koşullar Türkiye için geçerli. Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Norveç gibi gelişmiş ülkeler ile Azerbaycan, Tunus, Lübnan gibi ekonomik olarak Türkiye'ye göre daha alt düzeyde bulunan ülkelerde de farklılık göstermesi muhtemeldir.

29 Ağustos 2011 Pazartesi

Lüks Ticari Taksiler

Ticari taksi denildiği zaman, ticari bir işlemi gerçekleştirmesi nedeniyle olsa gerek, maliyetler her zaman kısılmaya çalışır. Genelde arabalar hesaplı modellerden seçilir. Araç yakıtı olarak da en hesaplı yakıt türü olan LPG en vazgeçilmez enerji kaynağıdır. Araçlar genelde eski modeldir. 1980 model ticari araçlar dahi görmek mümkün. Özellikle kaçak ticari taksilerde. Fakat bunun bir istisnası var o da Hyundai Accent. Bu marka araç genelde ticari taksiler de çokça karşılaşılan bir otomobil. Ve Accent, vir ticari taksi için lüks sınıflandırması içerisine rahatlıkla girebilecek düzeyde. Bir diğer boyuttan yaklaşınca, aynı fiyata ve aynı lüksiyata sahip araçlar, ticari taksi olarak kullanılmıyor nedense. Hyundai Accent'in ticari araç olarak kullanılmasının nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:
1- Geniş iç hacim
2- Yolcuya ulaşım esnasında sağladığı konfor
3- Sürücüye sağladığı sürüş kolaylığı
Tabii bunları sadece bu üç basamakla sınırlandırmak yeterli olmaz. Ama Hyundai Accent'lerin, ticari araç olarak kullanılmasının temel ilkelerini bu şekilde sıralayabiliriz.

Hyundai bu seri için 2011 ve 2012 için iki model belirlemiş. Hyundai Accent Era ve Hyundai Accent Blue. Bayiiden anahtar teslim fiyatlar ise; 29000 TL ile 47000 TL arasında değişiklik gösteriyor. Araç finansmanı için sadece bankalar değil, Hyundai'ın kendi kuruluşu olan Hyundai Finans da var. Kredi işlemleri bu kuruluş üzerinden de gerçekleştirilebiliyor. Ek olarak Hyundai araçlarına 5 yıl garantili servis imkanı veriyor. Bir ticari taksinin günde kaç yüz kilometre gidebileceğini, aracın eskime payını göz önüne aldığımızda 5 yıllık bir garanti, ticari taksi olarak seçilmesinde en büyük etkenlerden birisi belki de en önemlisi diyebiliriz.

Yabancı Plakalı Araçların Türkiye'de Kalma Süresi Ne Kadar?

Yaz ayları gelince, ülkemizin her kentinde gurbetçi çalışanların sahiplikte ağırlıklı olduğu yabancı plakalı araçlar görüyoruz. Almanya başta olmak üzere, Avusturya, Fransa, İsviçre hatta Suudi Arabistan'a kadar uzanan geniş bir coğrafyaya ait arabaların caddelerimizde dolaştığını görüyoruz. Merak edenler olabilir. Yabancı plakalı araçların ülkemizde kalma süresini. Çifte vatandaş olması ya da olmaması fark etmemek üzere bşr yabancı plakalı aracın, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde en fazla 6 ay kalma süresi bulunuyor. Bu süreyi uzatmanın püf noktası, sınır kapısından çıkış yapıp tekrar giriş yapmak. Örneğin 1 sene kalmak isteniyorsa, sınırdan çıkış yapıp tekrar giriş yaparak, bu süre 1 yıla tamamlanabilir. Tabii Türk vatandaşları için geçerli bu dediğimiz. Yabancı uyruklular için vize işlemleri tekrar gerekecektir.

Kapalı Otoparklarda LPG'li Araç Alınmaması

Kapalı otoparklarda her zaman şu uyarıyı görürüz: ''LPG'li araç almıyoruz.'', ''LPG'li araç giremez''. v.s.. Bu konuda ısrarcı olunmaması gerekiyor. Zira türpgaz, lpg ya da sıralı otogaz sistemlerini yakıt olarak kullanan araçlarda her zaman bir güvenlik zaafiyeti bulunmaktadır normal yakıt tüketen araçlara nispeten. Özellikle kapalı alanlara girildiğinde, tehlike oranı daha da yükselmektedir. Televizyon, gazete ve internet haber sitelerinde çoğu zaman gördüğümüz haberler, kapalı otopark işletmeleri tarafından uygulanan bu ayrıma referans olarak gösterilse de bilinmeyen bir şeyi buradan açıklamak isteriz; kapalı otoparklara LPGli araç alımı, yasalarca engellenmiştir. Yani kapalı otoparka LPGli araba alımı yapan bir işletme, hem tehlike doğurmuş olacak hem de yasadışı bir işlem gerçekleştirmiş olacaktır. LPGli araçların park edilmesi gereken yerler, açık otoparklar, park yasağı bulunmayan caddeler olmalıdır.

28 Ağustos 2011 Pazar

Kia Optima Reklam Filmi

Kia'nın yeni model araçlarından, Optima için değişik ama güzel bir reklam filmi tasarlanmış. Hız yapan sürücülerin polis tarafından yakalanması ile başlayan serüven uzaylıların Optima'ya sahip olması ile sürüyor...